9 Ekim 2007 Salı

Kötü Haber (Iyi bir taktik )

Kötü Haber (Iyi bir taktik )

İstanbulda ünv. okuyan genç kız Ankaradaki babasına telefon etmiş:
-Baba,meraba ben Nurten
-Ooooooo.güzel kızım benim.Ne habersin bakayım? Hayırdır, bir sorun mu
var?

Kız ağlamaya başlar. Babası ise üzüntü ve meraktan kafayı yemektedir...

-Ne oldu kızım? Anlatsana....
-Murat evi terketti,boşanmak istiyormuş....
-Ne evi lan, ne boşanması, sen ne zaman evlendin de boşanıyorsun?
-Hani senin hiç hoşlanmadığın esrarkeş çocuk vardı ya. Ben onunla
evlendim.
-İyi halt ettin,zilli. Neyse, artık yapacak bişey yok.
-Versin mahkemeye hemen boşanın...
-Boşanalım ama benden 10 milyar istiyor. Eğer vermezsem, iyi
zamanlarımızda çektiği çıplak fotoğraflarımı internetten herkese yollyacakmış.
-Pühhh... Rezil.. Çıplak fotoğraf çektirdin, öyle mi??
-Ama babacığım, o benim kocamdı. Ne bileyim böyle bir puştluk yapacağını.
-Peki, olan olmuş artık. Yarın havale ederim... Parayı öğleden sonra
bankadan çekersin... Sonra da alıp yakarsın o kahrolası fotoğrafları...
-Sağol,baba... Eeee, şeyyy... Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacım
var.

Adam artık iyice fenalaşır.Boğuk bir sesle konuşur:
-Kürtaj mı? Bi de hamilemi kaldın o çocuktan sen?
-Aslında ondan değil... Zenci bir çocuk vardı... Zaten o yüzden ayrılıyoruz ya...

Adam bayılmak üzeredir... Nabzı yükselir, tansiyonu düşer, artık inleyerek
konuşmaktadır:

-Biz seni oraya okumaya yollamıştık, sen ne haltlar çevirmişsin...
Allah'ım nedir bu başımıza gelenler, okulu bitirir bitirmez Ankaraya dönüyorsun.
Yoksa kırarım bacaklarını...
-İstersen hemen dönebilirim babacığım. Ben geçen yıl okuldan atıldım çünkü...

Adam masanın üzerindeki su dolu sürahiyi başından aşağı devirir ve
ancak konuşmasını bu şekilde sürdürebilir..

-Okuldan da mı atıldın? Hani birlikte avukatlık yapacaktık, zilli? Eh ulan sen hele
bir gel buraya, ben sana yapacağımı bilirim. Evden dışarı adım attırmayacağım sana, ilk isteyenle de evlendiricem.
-O iş zor baba, biliyorsun moda oldu, artık evlenmeden önce eşler birbirinden sağlık raporu istiyorlar. Pek iyi rapor sunacağımı zannetmiyorum ben...
-Allah'ım çıldırcağım, bir de cinsel hastalıklar ha, kesin o zencidendir...
-Çok pis arkadaşları vardı. Bilmem artık hangisinden kapmışımdır.

Güm diye bir ses duyulur. Adam kısa bir süre için kendinden geçmiştir.
Ancak hemen kendisini toparlayıp telefonu alır.

-Hemen bu akşam dayını yolluyorum oraya, seni alıp gelecek. Adresini ver bakayım.
-Mahmutpaşa karakolu'ndayım... Gelirken kefalet içinde biraz para getirsin yanında.
-Karakol mu? Bi de karakola mı düştün layynn? Ne yaptın?
-Dün kafam çok bozuktu, çok içmişim... Araba kiralayıp dolaşmaya
çıktım. O kafayla Arnavutköy de kokoreççi dükkanına girdim. Ama neyse ki kimse ölmedi... Dükkan sahibiyle araba firmasına biraz para vermek gerekir sanırım...

Adam artık iyice fenalaşmıştır. Hatta fenalaşmak ne kelime; adeta kahrolmuştur.
Telefonda kısa bir sessizlik olurKız tekrar konuşmaya başlar;

-Babacığım... Sakın üzülme... Bütün bunlar bir şakaydı... Ben sadece sınıfta
kaldığımı söylemek için aramıştım...

Bunun üzerine adam sevinçle haykırır:
-Canın sağolsun be güzelim, boşveeeerrrr... Okul da neymiş?
-Hiç mühim değil, tatlı canın sağolsun senin...

Hiç yorum yok: